G-CV0ZL47F6D
USD32,51
EURO34,92
GBP40,77
BIST9.915,62
GR. ALTIN2.433,74
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

Doç. Dr. Ceylan: “Viral hepatite yol açan beş ana virüs bulunuyor”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Doç. Dr. Ceylan: “Viral hepatite yol açan beş ana virüs bulunuyor” / Haberin Peşinde Urfa

ŞANLIURFA – 31.07.2023 – HİBYA – Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Reşat Ceylan, Dünya Hepatit günü dolayısıyla hepatit hastalığına neden olan durumlar ve korunma yöntemleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Hepatit hastalığına dikkat çekmek için 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü olarak bilinirken, Şanlıurfa Harran Üniversitesi hastanesinde hepatit hastalığı için farkındalık oluşturmak için hastane girişine stant kurulup çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi.

Doç. Dr. Ceylan hepatitin çeşitli virüs, bakteri, mantar veya parazit gibi mikroorganizmaların ve bazı toksik maddelerin neden olduğu bir karaciğer iltihabı olduğuna dikkat çekerek hepatite yol açan beş ana virüsün karaciğer hastalığına neden olduğunu ifade etti.

Viral hepatite yol açan beş ana virüs (Hepatit A, B, C, D ve E) bulunduğunu belirten Doç. Dr. Öğr. Ceylan, “Bunların hepsi karaciğer hastalığına neden olurken, bulaşma yolları, hastalığın şiddeti, coğrafi dağılım ve korunma yolları farklılıklar göstermektedir.” dedi.

Hepatiti A ve B virüsü ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Öğr. Ceylan, “Hepatit A, virüsün bulaştığı yiyecek ve suyun alınması veya bulaşıcı bir kişiyle doğrudan temas yoluyla bulaşır. Sanitasyon (temizlik ve hijyen), gıda güvenliği ve bağışıklama, hepatit A’nın önlenmesinin en etkili yollarıdır. Ülkemizde hepatit A aşısı çocukluk döneminde 18. ve 24. aylarda olmak üzere iki kez uygulanmaktadır. 

Hepatit B, en yaygın olarak doğum sırasında anneden çocuğa, güvenli olmayan cinsel ilişkiyle ve güvenli olmayan enjeksiyonlar yoluyla bulaşır. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde hepatit B enfeksiyonu geçirilmesi vakaların yüzde 95’inde kronik hepatite yol açar. Bu nedenle, tüm gebelerin hepatit B yönünden taranması ve tüm bebeklerin doğumdan sonra tercihen ilk 24 saat içerisinde olmak üzere 1. doz aşılarının uygulanması, 1. ayda ve 6. ayda 2. ve 3. doz uygulamalarının yapılarak aşı serisinin tamamlanması özellikle önemlidir.” diye konuştu.

Doç. Dr. Öğr. Ceylan, Türkiye’de hepatit A ve hepatit B aşı uygulamalarının çocukluk döneminde Ulusal Çocukluk Dönemi Aşılama Takvimi içerisinde ücretsiz olarak uygulanmakta olduğunu belirterek, yetişkinlik döneminde ise meslek, yaşam tarzı, sağlık durumu nedeniyle hastalık riski değerlendirilerek sağlık kuruluşlarında da ücretsiz olarak uygulandığını söyledi.

Doç. Dr. Öğr. Ceylan, Hepatit C ve D virüsüyle ilgili şunları söyledi:

“Hepatit C virüsünün bulaşmasında ana geçiş şekli güvenli olmayan enjeksiyon ve kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu ile bulaşır. Hepatit C’ye karşı etkili bir aşı maalesef bulunmamaktadır. Bulaşmanın önlenmesi için güvenli enjeksiyon uygulamaları, güvenli kan ve kan ürünleri transfüzyonu sağlanmalıdır.

Hepatit D virüsü enfeksiyonu oluşması için hepatit B virüsü enfeksiyonunun varlığı gereklidir. Bulaşma hepatit B’de olduğu gibidir. Hepatit B'ye karşı aşılama ve alınacak diğer önlemler hepatit D virüsü enfeksiyonunu önlemede etkilidir. “

“Hepatit E virüsü dünyanın gelişmekte olan bölgelerinde hepatit salgınlarının yaygın bir nedenidir ve gelişmiş ülkelerde giderek daha önemli bir hastalık nedeni olarak kabul edilmektedir” diyen Doç. Dr. Öğr. Ceylan, sözlerine şöyle devam etti:

“Özellikle gebelerde daha ağır hepatit tablosuna neden olmaktadır. Hepatit E, sanitasyon ve gıda güvenliği sağlanarak önlenebilir. Güvenli ve etkili aşılar geliştirilmiştir ancak yaygın olarak mevcut değildir. Dünya üzerinde 354 milyondan fazla insan viral hepatitlerle yaşamaktadır. Kronik viral hepatitlere bağlı gelişen karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanseri halen tüm dünyada ölümlerin önemli bir nedenini oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün güncel verilerine göre, kronik hepatit B ve hepatit C her yıl 1.1 milyon ölüme ve 3 milyon yeni infeksiyona neden olmaktadır. Yine her gün 3 bin kişinin hepatit ve komplikasyonlarına bağlı hayatını kaybettiği bildirilmektedir. Dünyada tüberküloz, sıtma ve HIV infeksiyonuna bağlı ölümler azalırken ne yazık ki hepatitlere bağlı ölümler artmaktadır.”

Dünya Sağlık Örgütü verileri ile ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Öğr. Ceylan, “DSÖ viral hepatitlerin azaltılması için, 2016 yılında 194 ülkenin katılımıyla 2016-2021 yılları arasında uygulanacak olan bir eliminasyon programı başlattı. Bu programın hedefi 2030 yılına kadar viral hepatitlere bağlı ölümlerin yüzde 65, yeni olgu sayısının ise yüzde 90 azaltılması olarak belirlendi. Bu hedefe ulaşmak için DSÖ tarafından öncelenen konular; yenidoğanlarda HBV aşılaması, HBV taşıyıcısı annelerden bebeklere geçişin gebelik döneminde engellenmesi, güvenli kan transfüzyonları, güvenli enjeksiyonlar, damar içi ilaç kullanıcılarında enjektör paylaşımının engellenmesi, kronik HBV ve HCV hastalarının tanı ve tedaviye ulaşımının sağlanması olarak seçildi. Bu programın ülkeler bazında ne kadar uygulandığı ve belirlenen hedeflere ne ölçüde ulaşıldığının belirlenebilmesi için de Haziran 2021 tarihinde yine DSÖ tarafından somut değerlendirme kriterlerinin yer aldığı bir ara kılavuz yayınlandı. Yeni kılavuzda eliminasyon hedefi, 2030 yılına kadar HBV insidansında yüzde 95, HCV insidansında yüzde 80 azalma ve her iki infeksiyonun da mortalitesinde yüzde 65 azalma, hepatit B ve hepatit C hastalarının yüzde 90’nından fazlasının tanı alması, yüzde 80’inden fazlasının da tedaviye ulaşması olarak güncellendi.” dedi. 

Riskli grupların test yapmaları gerektiği yönünde uyarılarda bulunan Doç. Dr. Öğr. Ceylan sözleri söyle sürdürdü:

“Viral hepatitlerle ilgili farkındalığın artırılması amacıyla DSÖ tarafından 28 Temmuz günü, “28 Temmuz Dünya Hepatit Günü” olarak tanımlanmıştır. Dünya Hepatit Günü’nde viral hepatitler konusunda toplumun eğitimine daha fazla yer verilmesi, ulusal taramaların artırılması ve toplumun bu taramalara katılmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Ülkemizde yeni viral hepatit vaka sayılarını azaltmak, ortaya çıkabilecek ciddi hastalıkların önüne geçerek ölümleri azaltmak ve hastaların bakımını iyileştirmek amacıyla Türkiye Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı (2018-2023) hazırlanmıştır.  Program kapsamında multidisipliner bir yaklaşımla hastalığın bulaşmasının önlenmesine, erken tespitine ve tedaviye yönlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütülmektedir.”

28 Temmuz Dünya Hepatit Günü kapsamında Harran Üniversitesi Hastanesi poliklinik girişinde stant kurularak vatandaşlar bilgilendirilirken, hastane personeline de hepatit hastalığı ile ilgili sunum yapıldı.

Hibya Haber Ajansı

Doç. Dr. Ceylan: “Viral hepatite yol açan beş ana virüs bulunuyor”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

haberinpesinde.com - Şanlıurfa Haber - Urfa Haber - Urfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber - En Yeni ve En Doğru Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!