G-CV0ZL47F6D
USD32,24
EURO34,76
GBP40,72
BIST10.267,09
GR. ALTIN2.410,47
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

Ali Babacan: Kimsenin Türkiye’yi 1990’lı yıllara döndürmeye hakkı yok

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Ali Babacan: Kimsenin Türkiye’yi 1990’lı yıllara döndürmeye hakkı yok / Haberin Peşinde Urfa

Ali Babacan: Kimsenin Türkiye’yi 1990’lı yıllara döndürmeye hakkı yok

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, İnsan Hakları Eylem Planı üzerinden iktidara eleştirilerde bulundu. 2002 yılındaki Avrupa Birliği müzakerelerini hatırlatan Babacan, “2021 yılında 2002’den de geriye gidilmesi bizi üzüyor. Bu millet bunu hak etmiyor. Kimsenin Türkiye’yi 1990’lı yıllara döndürmeye hakkı yok” dedi.

Okulların açılmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Babacan, “Okulların açılması doğru. Mesele okulları açmakta değil, tekrar kapanmasını önlemekte. Okulları açtım demekle olmuyor, maharet tekrar kapanmamasında. Bu nedenle sağlık önlemleri azami ölçüde alınmalı. Ana hedef tedbirlere uyularak açık tutmak olmalıdır” ifadelerini kullandı. Babacan cumartesi günü de eğitime devam edilerek öğretmenlere ek ücret verilmesi gerektiğini savundu.

Babacan, Muğla’da partisinin 1. Olağan Bodrum İlçe Kongresi’nde konuştu. Türkiye’nin zihniyet değişimine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Babacan şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye 2002’nin gerisine düştü”

“İnsan Hakları Eylem Planı’nda masumiyet karinesi, ayrımcılık yasağı, hukuk güvenliği demişler. Bu ilkeler imzamız olan uluslararası sözleşmelerde de Anayasa’da da yazıyor. Yeni mi hatırlıyorsunuz? Bakın Avrupa Birliği müzakerelerine başlarken 2002 yılında benim de katıldığım bir toplantıda Kopenhag Zirvesi’nde iki yıllık reform süreci öngörüldü. ‘Eğer iki yılda Türkiye, Kopenhag siyasi kriterlerini yeterince karşılarsa tam üyelik müzakereleri başlayabilir’ denildi. İki yılda anayasal düzenleme ve yasal değişikliklerle yeterince karşılandı ve müzakerelere başladık. 2021 yılında 2002’den de geriye gidilmesi bizi üzüyor. Bu millet bunu hak etmiyor. Kimsenin Türkiye’yi 1990’lı yıllara döndürmeye hakkı yok.

“İnsan Hakları Eylem Planı vatandaşımız için mi, yoksa AB’yi idare etmek için mi?”

“Açıklanan reform paketinin AB ile yürütülen sürecin bir parçası olduğunu öğrendik. Takvim sıkışmış. Bir AB destek paketi var, o paketin içinde de bu reformların açıklanmasıyla ilgili unsur var. Bu açıklama bizim kendi vatandaşlarımız için mi, yoksa AB ile ilişkileri idare etmek için mi? Yakında hepsi ortaya çıkar. Biz uygulamaya bakarız.

“Okulların açılması eski bir musluk reklamını hatırlatıyor”

“Okulların kademeli açılmasına karar verildi. Oyuncak gibi, bir açacağız bir kapatacağız dediler. Gençler sosyal medyada bununla dalga geçmeye başladı. Ağlanacak halimize gülmeye başladılar. Eskiden bir musluk reklamı vardı, aç-kapa-aç-kapa. Okullarla ilgili düzenleme o reklamı hatırlatıyor.

“Maharet okulları açmak değil, kapanmamasını sağlamak”

“Okulların açılması doğru. Mesele okulları açmakta değil, tekrar kapanmasını önlemekte. Okulları açtım demekle olmuyor, maharet tekrar kapanmamasında. Bu nedenle sağlık önlemleri azami ölçüde alınmalı. Ana hedef tedbirlere uyularak açık tutmak olmalıdır. Bilgi ve veriler tüm süreçte şeffaflıkla paylaşılmadır. Eğitim açığının kapanması için cumartesi günleri de eğitime devam edilmeli ve öğretmenlere ek ücret ödenmelidir. EBA’ya erişim sıkıntısı 21. yüzyılda söz konusu olamaz, hızla çözülmelidir.

“Asgari gelir desteği uygulamasını getireceğiz”

“Temiz siyaset, temiz su ve temiz hava için yola çıktık”

“Vatandaşlarımız sağlık ve refahı çevreyle ilgili risklere karşı korunmalı. Çevre kirliliğinin önlenmesi için doğal kaynaklar ekolojik dengeye zarar vermeyecek biçimde kullanılmalı. Bir zamanlar Türkiye’yi bol su kaynakları olan bir ülke diye bilirdik ama maalesef değil. Dikkat edilmezse ülkemiz on sene içinde su fakiri bir ülke olacak. Şimdiden harekete geçmeliyiz. Su yönetimi tek bir koordinasyonla ve havza bazında yapılmalı. Biz sadece temiz siyaset için değil, temiz hava ve temiz su için yola çıktık.”

ali babacan,deva,parti,İnsan Hakları Eylem Planı

Ali Babacan: Kimsenin Türkiye’yi 1990’lı yıllara döndürmeye hakkı yok

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

haberinpesinde.com - Şanlıurfa Haber - Urfa Haber - Urfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber - En Yeni ve En Doğru Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!