G-CV0ZL47F6D
USD32,41
EURO34,83
GBP40,71
BIST9.982,28
GR. ALTIN2.432,11
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı sonrası açıklama yaptı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı sonrası açıklama yaptı / Haberin Peşinde Urfa

DEREN KOCAMANOĞLU-05.09.2023-HİBYA- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Son kabine toplantımızdan bugüne iştirak ettiğimiz programları kısaca sizlerle paylaşmak isterim. Kabine toplamızın ertesi günü Yurt Dışı Müteahhitlik Başarı Ödülleri’nin takdimi töreni vesilesiyle ülkemizi dünyanın dört bir yanında temsil eden iş insanlarımızla bir araya geldik. Ülkemizin müteahhitlik listesinde 42 firmayla, teknik müşavirlik listesinde 6 firmayla yer aldığı bu değerlendirmeleri önemli görüyoruz.

Dünyada hem yeni altyapı kurma hem eskiyen altyapıyı yenileme ihtiyacı bitmedikçe müteahhitliklerimizin başarılı çalışmaları artarak sürecektir. Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademimizden mezun olsun subay ve astsubaylarımızın diplomalarını vererek bu iki önemli teşkilatımızın gücüne güç kattık. Deprem bölgesi, 6 Şubat’tan beri istisnasız her gün, her an olduğu gibi geçtiğimiz haftalarda da yine gündemimizin ilk sıralarındaydı. Kimi vicdan ve ahlak fukaraları hala depremzedelere hakaret etmekte, onların acıları üzerinde tepinmekte ısrar ederken biz yaraları sarmayı sürdürüyoruz.

Konteyner kent kurulumlarını tamamlayıp, talep eden hak sahiplerini buralara yerleştirdik. Yardımları sistemli bir şekilde ulaştırıyoruz. Şehirlerimizi hızla yeniden ayağa kaldırmak için bölgede ardı ardına temel atma törenleri gerçekleştiriyoruz. Son temel atma töreniyle birlikte Adıyaman’da söz verdiğimiz 65 bine yakın konut ve köy evinin yarısından fazlasının inşasına başlamış olduk. Depremde en büyük yıkımı yaşayan Hatay’da ise son temel atmayla beraber 50 bin konut, köy evi ve işyerinin inşa çalışmaları devam ediyor. Yerinde Dönüşüm projemize Hatay’daki başvuru sayısı 86 bini geçti. Dolayısıyla bu şehrimizi de kısa sürede ayağa kaldırmanın gayreti içindeyiz. İnşallah yakında temel atmanın yanı sıra açılış törenleriyle de yeni evlerine kavuşmalarının sevincini depremzedelerimizle paylaşacağız.

Her yıl olduğu gibi bu sene de 25 Ağustos’ta Ahlat’ta, 26 Ağustos’ta Malazgirt’te Anadolu topraklarını bize ebedi vatan olarak bırakan ecdadımızı yad ettik. Bitlis’teki toplu açılış töreni ve bölgede görev yapan valilerimizle gerçekleştirdiğimiz toplantıyla artık geleneksel hale gelen Ahlat programımızı zenginleştirdik.

Zaferler ayı olan ağustosun son durağı 30 Ağustos Zafer Bayramı vesilesiyle Külliyemizde yapılan görkemli programı hep birlikte yaşadık. Bu dönemde Cumhuriyetimizin 100. Yılı anısına bestelenen marşı da ilk defa dinleme imkanı bulduk. Beğeniyle karşılanan marşımızın tekrar milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Milli Savunma Üniversitemizin Kara Harp Okulu’nun Diploma ve Sancak Devir Teslim törenlerini de aynı gün gerçekleştirdik. Takip eden günlerde ise Deniz Harp Okulumuzun ve Hava Harp Okulumuzun diploma ve sancak devir teslim törenlerine katıldık. Eylülün ilk günü yapılan Adli Yıl Açılış Töreni’nde ülkemizin adalet sistemine bugüne kadar yaptığımız katkıları hatırlatırken yeni anayasa çağrımızı da tekrarladık. Yeni adli yılda tüm vatandaşlarımızın adalete erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğiz.

İçinde bulunduğumuz yıl bitmeden yapılacak sınavla bin hakim ve savcı yardımcısı alarak kapasitemizi güçlendireceğiz. Başta deprem bölgesi olmak üzere ihtiyaç duyulan 9 ilimiz ve ilçelerimizde yeni adliye binalarının yapımı için ihaleye çıkıyoruz.

Türkiye’yi darbe anayasasından tamamen kurtarıp demokrasimize yakışır, sivil bir anayasayla buluşturma çabalarımızı Meclisimizin açılmasıyla birlikte ittifak ortaklarımızla istişare içinde yeniden başlatacağız.

Milli teknoloji hamlemizin sembolü olarak gördüğümüz TEKNOFEST’in Ankara organizasyonuna katılarak gençlerimizle geçmişten bugüne ve geleceğe uzanan samimi bir hasbihalde bulunduk. Gerek başvuru sayısı gerekse ziyaretçi sayısı artık milyonlara ulaşan TEKNOFEST, gençlerimizin önlerine konulan bentleri yıkıp geçtiğini, zincirleri parçalayıp attığını gösteriyor. İnşallah yarın bayrağı bu gençlerimize devrettiğimizde gözümüz arkada kalmayacak.

Her 1 Eylül’de olduğu gibi bu yıl da av sezonunun açılışı münasebetiyle balıkçılarımızı deryaya yolcu ettik. Vira Bismillah diyerek denizlere açılan tüm balıkçılarımıza bol, bereketli ve kazasız, belasız bir av sezonu diliyoruz.

Dün Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin ile oldukça kapsamlı ve verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sürdüğü Tahıl Koridoru başta olmak üzere pek çok insani gündemin masada olduğu bir dönemde bu görüşmenin kıymetinin tüm dünya tarafından takdir edildiğine inanıyorum. Yarın uzun süredir hazırlıkları devam eden ve ekonomide önümüzdeki dönemin yol harikasını teşkil ede Orta Vadeli Programı’n tanımını yapacağız.

Hafta sonu G-20 Liderler Zirvesi için Hindistan’da olacağız. Bir sonraki hafta sonu ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ülkemizi temsil etmek ve çeşitli görüşmeler yapmak üzere Amerika’ya gideceğiz.

Geçtiğimiz ayın son günü ülkemizin 2023 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamları açıklandı. Buna göre yılın ilk çeyreğinde düzeltilmiş rakamıyla yüzde 3,9 büyüyen Türkiye ekonomisi, ikinci çeyreği de yüzde 3,8 ile tamamladı. Böylece Türkiye 2023 yılı ikinci çeyreğinde OECD ülkeleri arasında Kostarika’nın ardından en yüksek oranda büyüyen ikinci, G-20 ülkeleri arasında ise Çin ve Endonezya’yı takiben üçüncü devlet olmayı başardı.

İkinci çeyrek ihracat rakamlarımızda da benzer bir tabloyu görüyoruz. Türkiye G-20 ülkeleri arasında mal ve hizmet ihracatını artıran 3 ülke arasında yüzde 2,3 oranıyla ikinci sırada yer alıyor. Ağustos ayını yine bir rekoru ifade eden 21,6 milyar dolarlık ihracatla kapattık. Yılın ilk 8 ayındaki ihracatımız 165 milyar doları, yıllık ihracat da 253,5 milyar doları bulmuştur.

Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımızın toplam ihracat içindeki payının yüzde 40’ı geçmesi de bir diğer sevindirici haberdir. Dünya ticaretinden aldığımız pay ise yüzde 1,04. Bu seviyeye kadar çıkmıştır. Tüm bunlara rağmen henüz cari fazla konusunda arzu ettiğimiz seviyeye gelememiş olmamızı bir hayıflanma olarak ifade etmek istiyorum. İnşallah o günleri de yakında göreceğiz.

Uluslararası kuruluşların bazısı art niyetli bazısı da potansiyelimizi kavrayamadıkları için her alanda düşük değerlendirme rakamları açıklıyor. Ülkemiz içinden birileri de maalesef bu çarpıklığa yaydıkları yalan, yanlış malzemelerle destek veriyor, teşvik ediyor. Günün sonunda Türkiye’nin üretim ve istihdam gücüne uygun sonuçlar elde etmesiyle ortaya çıkan rakamlar elbette bu oyunu bozuyor.

Niyetler ve yaklaşımlar farklı olduğu için ekonomiden diplomasiye hemen tüm alanlarda Türkiye’nin hayrına fikirler ortaya koyan, teklifler sunan az sayıda aydın görüyoruz. Türk siyasetinin muhalefet cenahındaki kifayetsiz ama bir o kadar muhteris iklim maalesef bilim insanlarımızı, medya mensuplarımızı ve bunlardan beslenen kesimleri de zehirlemektedir.

Ağustos ayı verileriyle birlikte yıllık enflasyonun yüzde 56’ya yükselmesi hayat pahalılığıyla mücadelemizi daha sıkı yürütmemiz gerektiğine işaret ediyor. Hiç şüphesiz bu uzun, zorlu ve sabır isteyen bir süreçtir. Nice badirelerin üstesinden gelen bir yönetim olarak Allah’ın izniyle enflasyonu da dize getireceğimize tüm kalbimizle inanıyoruz.

Ülkemizde hayat pahalılığının gerekçelerine baktığımızda hammadde, nakliyat, enerji, işçilik, kira gibi unsurların öne çıktığını görüyoruz. Döviz kurundaki ve enflasyondaki yükseliş de fiyatları doğrudan etkiliyor ancak etiketlerde ve ilanlarda tüm bu faktörlerdeki değişimlerle izah edilemeyecek yüksek oranlarda fiyat artışları yapıldığına şahit oluyoruz. Çalışanların ücretlerine yapılan her artış daha para insanların cebine girmeden kat ve kat fazlasıyla A’dan Z’ye her ürüne, her hizmete yansıtılıyor.

Petrol fiyatlarındaki her artış etiketlere aktarılırken düşüşler görmezden geliniyor. Üstelik aynı ürün veya hizmetin faklı yerlerdeki fiyatları arasındaki makasın çok açıldığı durumlar da var. Demek ki kurdaki ve enflasyondaki artış oranlarının ötesinde bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız. Bu da karşımızdaki sorunun ekonomik değil psikoloji olduğuna hayat pahalılığıyla enflasyonun farklı gerçekleri gösterdiğine işaret ediyor.

Devlet olarak bir yandan hayat pahalılığını körükleyen psikolojik faktörler ve bu durumu fiyatlar yansıtan mekanizmalarla mücadele ediyor bir yandan enflasyonu düşürecek programları kararlılıkla uyguluyoruz. Her türlü yalanla ve iftirayla idari kurumlar ve yargı nezdinde mücadelemizi sürdürürken vatandaşlarımızı bu zehirli iklimin yol açtığı zararlardan korumak için gereken adımları da atıyoruz.

Son olarak taşınmaz malların ve ikinci el araçların ticaretiyle ilgili bir düzenleme yaptık. İlan sitelerinde sahte hesaplar üzerinden fiyatları şişirenleri ve bilgi kirliliğine yol açanları engellemek amacıyla ilanlarda kimlik doğrulaması mecburiyeti ve para cezası mühiriyeti getirdik.

Sektördeki arz talep dengesini bozacak şekilde hareket eden otomobil bayisi ve galericilere bugüne kadar 221 milyon lira idari para cezası kesildi. Fahiş fiyat ve stokçuluk yaptıkları tespit edilen perakendecilere kesilen ceza miktarı da 188.5 milyon lirayı geçti.

Yıl başında tüketicilerin şikayetleri doğrultusunda hazırladığımız yeni düzenlemeler yürürlüğe girecek. Elektronik ticaret platformlarının işleyişi de hem tüketiciler hem küçük ölçekli işletmeler bakımından yakından takip ettiğimiz hususlar arasındadır. Tüm bu denetimler ve cezalar önemli olmakla birlikte idari para cezaları, bunun yanından kapatma ve men gibi cezaların daha caydırıcı hale gelmesi gerektiği açıktır.

Hazırlıkları başlayan 2024 bütçesinde inşallah bu doğrultuda gereken adımları atacağız. Bununla beraber milletimizi karamsarlığa sürükleyerek çalışma, üretme, mücadele azmini kırmak isteyenler, aklımıza gelen gelmeyen her mecrayı kullanıyor. Öyle ki mesele, siyasi ve ekonomik manipülasyonları aşan insanlarımın günlük hayatlarındaki hak ve özgürlüklerini hedef alan nobranlıklara kadar varmıştır.

Kültür sanat gibi, spor gibi hepimizi müşterek değerlerimiz, sevinçlerimiz, gururlarımız etrafında birleştirmesi gereken alanları ne yazık ki bozgunculuk aracı haline getirmeye kalkanlar olduğunu görüyoruz. Hiç kimse kusura bakmasın bu ülkeyi bir avuç azınlığın malı, bu milleti de aynı azınlığın kölesi olarak gören müstekbirlerin devri çoktan kapanmıştır.

Özellikle sandıkta yaşadığı hezimetin faturası 28 milyon vatandaşımıza kesmeye çalışan kibir kuleleri tamamen beyhude bir uğraş içindedir.

Kim olduğunuzu biliyoruz. Niçin böyle yaptığını biliyoruz. Neyi amaçladığını da biliyoruz. Bunun için neleri kullandığınızı biliyoruz. Biz hala aynı şeyi söylüyoruz. Aynı yerde duruyoruz. Başaramayacaksınız. Bu millet sizin mandacı zihniyetinize de sapkın heveslerinize de sinsi yöntemlerinize de eyvallah etmedi, etmeyecek. İşte bunu 14 Mayıs’ta gördük, 28 Mayıs’ta gördük ama milletin size attığı bu şamardan hala ders almadınız, akıllanmadınız ve hala akıllanmıyorsunuz.

Irak ve Suriye’deki gelişmelerle ilgili birkaç değerlendirmeyle sözlerimi tamamlamak istiyorum. Gerek bölgedeki aktörle gerek bölge dışındaki aktörler öncelikle şu tarihi hakikatleri kabul etmek durumundadır. Irak ve Suriye’yi de içine alan coğrafyanın bin yıllık, bin 500 yıllık demografik gerçeklerini dikkate almayan hiçbir tasarrufun bölgede başarı şansı yoktur. Selçuklu idaresinde kaldığı 250 yıl ve Osmanlı idaresinde kaldığı 400 yıl boyunca bölgede yaşanan nispi huzurun gerisinde demografik gerçeklere uygun yönetim tarzı vardır.

Geçtiğimiz 1 buçuk asırdır bölgede hüküm süren kargaşanın ve yaşanan acıların, zulümlerin sebebi de ortadadır. Bölge iş birlikçi küçük bir kesim dışında kimseye faydası olmayan  emperyalist hesapların ve çekişmelerin arenası haline getirilmiştir. Çok uzağa gitmeye gerek yok son 30 yıldır Irak’ta 2 milyon, Suriye’de 1 milyon insanın ölümüne yol açan iç karışıklıklar ve işgallerin kanlı izleri hafızalarımızda hala canlıdır. Filistin yarası neredeyse her gün yeni masum canları alarak kanamaya devam ediyor.

Suriye’de de Amerika’yı defalarca bölücü terör örgütüyle iş birliği yapmaması, bu şekilde davranmayı sürdürmesi halinde ilerde hem kendi çıkarlarının hem de bölgenin zarar göreceği konusunda uyardık. Nitekim son günlerde yaşanan gelişmeler, endişelerimizin ve ikazlarımızın haklılığını açıkça gösteriyor. Rejimin çözümün değil sorunun bir parçası olma inadı bölgedeki sıkıntıları daha da derinleştiriyor. Türkiye olarak Suriye’nin toprak bütünlüğü, etnik ve mezhebi yapı dahil demografik gerçekleri esasına dayalı kalıcı bir çözüm için çalışmayı sürdürmekte kararlıyız.

Yükseköğretimde okuyan öğrencilerimize taahhüdümüz olan 10 GB internet ve cep telefonu desteği konusunu değerlendirdik. Cumhurbaşkanı Yardımcımızı ve ilgili bakanlarımızı kabinemize sundukları çalışmayı tekemmül ettirmeleri hususunda talimatlandırdık. Nihai çalışmaya göre inşallah bir sonraki toplantımızda her iki konuyla ilgili detayları gençlerimizle paylaşacağız.

Tarımsal üretim ve kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla çiftçilerimize bugüne kadar toplam 40 milyar liralık ödeme yaptık. 2024 yılında da bu desteklerimizi verimliliği esas alan bir yaklaşımla sürdüreceğiz.

2022 yılında ilk defa hububat için mazot ve gübre destekleri kasım ayından itibaren ayni olarak kullanmak üzere çiftçilerimizin Ziraat Bankası hesaplarında tanımlanmıştı. Üreticilerimiz önceden desteklerini kullanma imkanına kavuşmuştu. Buradan bir müjdemizi çiftçilerimizle paylaşmak istiyorum. 2024 yılı mart ayında ödenecek olan 2023 üretim yılı buğday, arda, yulaf, çavdar, tritikale, çeltik üreticilerimizin mazot ve gübre desteklerini 2023 ekim ayından itibaren Ziraat Bankası hesaplarında tanımlayacağız. Ödemeyi öne çekere kışlık ekimleri öncesinden üreticilerimizin yanında olacağız. Bu kapsamda toplam 11,5 milyar liralık desteği çiftçilerimizin istifadesine sunacağız.

1 Eylül tarihi itibarıyla daha önce ataması yapılan 49 bin öğretmenimiz görevlerine başladı. Bu sene ilk kez okulla tanışan evlatlarımızın uyum haftası ile öğretmenlerimizin seminer dönemi de dün başlamış oldu. 11 Eylül Pazartesi günü başlayacak eğitim öğretim yılında tüm öğretmen ve öğrencilerimize Rabbimden başarılar niyaz ediyorum.”

Hibya Haber Ajansı

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı sonrası açıklama yaptı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

haberinpesinde.com - Şanlıurfa Haber - Urfa Haber - Urfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber - En Yeni ve En Doğru Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!