G-CV0ZL47F6D
USD32,34
EURO34,81
GBP40,65
BIST10.276,88
GR. ALTIN2.393,27
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Anma Programı’nda konuştu

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Anma Programı’nda konuştu / Haberin Peşinde Urfa

DEREN KOCAMANOĞLU-15.07.2023-HİBYA- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen “Türkiye Yüzyılının Kahramanları” 15 Temmuz Anma Programı’nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Aziz milletim, sevgili İstanbullular, siyasi partilerin saygıdeğer genel başkanları, şehitlerimizin değerli yakınları, kahraman gazilerimiz, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Buradan sizlerin aracılığıyla tüm İstanbul’a, Türkiye’ye, 85 milyonun her bir ferdine selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum. Türkiye Yüzyılı’nın tüm kahramanlarına şükranlarımı arz ediyorum. 15 Temmuz’un 7’nci yıl dönümünde 85 milyon olarak yine tek yürek, tek bileğiz. Şehitlerimizi anmak, milli irade zaferimizi kutlamak üzere bir aradayız. Bin yıllık şüheda topraklarını, 15 Temmuz gecesi mübarek kanlarıyla sulayan, devletine, milletine, istiklaline ve iradesine sahip çıkarken şehit düşen tüm kahramanlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

Terörle mücadeleden sınırlarımız ötesinde yürüttüğümüz harekatlara kadar vatanımızın bekası, milletimizin huzuru için gözünü kırpmadan şehadete koşan tüm yiğitleri buradan minnetle anıyorum. Rabbim şehitlerimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref kılsın. Gazilik payesiyle şereflenen tüm kardeşlerime ülkem ve milletim adına şükranlarımı arz ediyor, hayırlı, uzun ömürler diliyorum.

Kalkışmanın ilk anlarından itibaren sokağa çıkan, kritik noktaları tutarak darbecilere geçit vermeyen herkese şahsım, ailem, milletim adına sonsuz teşekkür ediyorum. Dünyanın dört bir yanında darbe girişimini yüreği ağzında takip eden ‘Türkiye’ye halel gelmesin’ diye dua eden vatandaşlarıma, Türkiye’nin gerçek dostlarına selamlarımı, muhabbetlerimi gönderiyorum. Sözlerimin hemen başında bir gerçeği tekrar ifade etmek istiyorum. Biz, şehitlerinin yaşadığına inanan ve şehitleriyle yaşayan bir milletiz. Bu toprakların üstünde olandan çok daha fazlası toprağın altında yatıyor.

Şehitlerimizin uğruna hayatlarını feda ettiği değerlere sahip çıkmak nasıl görevimizse onların canlarına kastedenleri unutmamak da bizim görevimizdir. Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararının kurtardığı o tarihi gecede kimin nerde durduğunu not ettik. FETÖ’cü hainleri tanıdığımız gibi hainlere arka çıkan mihrakları, destek veren odakları da hafızamıza silinmeyecek bir şekilde kaydettik. Millet, canı pahasına darbeye direnirken hainlere alkış tutan o habis elleri, insanlar şehadete koşarken darbecilerle anlaşıp tankların arasından kaçan korkakları, daha 15-16 yaşındaki gencecik çocuklar toprağa düşerken bu çocukların katillerine kadeh kaldıran haysiyet fukaralarını unutmadık, unutmuyoruz.

Eğer 15 Temmuz’u unutursak, şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzep etmiş masumların hakkını çiğnetmiş oluruz. Unutursak abdestini alarak ihanet çetelerinin karşısına dikilen her yaştan kahramana mahcup oluruz. Unutursak Allah korusun benzer felaketlerin tekrar yaşanmasına yol vermiş oluruz.

Unutulan soykırım gibi, unutulan ihanetin de çok daha kalleş, daha sinsi bir şekilde bizi sırtımızdan vuracağını aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu amaçla biliyorsunuz 15 Temmuz’u Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak ilan ettik. Her 15 Temmuz’da ülkemiz genelinde düzenlediğimiz çeşitli programlarla bugünü tarihimizdeki yerine uygun bir şekilde idrak ediyoruz. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında 15 Temmuz’u, şehitlerimizi anıyoruz. Çünkü onları unutmayacağız, unutturmayacağız. Gazilerimize minnet duygularımızı ifade ediyoruz. O gece kanla yazılan destanı tekrar hatırlıyor, tekrar hatırlatıyoruz.

Pusuda bekleyen odaklara hep beraber net bir mesaj yolluyoruz. 15 Temmuz’un 7’nci sene-i devriyesinde bir kez daha ilan ediyorum. Değil üzerinde 7 yıl, 70 yıl da geçse 15 Temmuz’un unutulmasına ve unutturulmasına izin vermeyeceğiz.

Evlatlarımızın kanını akıtan alçaklara olan öfkemizi diri ve dinç tutacağız. Hiçbir sinsi senaryonun birlik ve beraberliğimizi bozmasına müsaade etmeyeceğiz. Milletlerin tarihinde bazı dönüm noktaları vardır. 15 Temmuz bizim açımızdan işte böyle bir kilometre taşıdır. Üzerinde yaşadığımız Anadolu topraklarını, bin yıllık vatan yapma, 200 yıllık beka mücadelemizin en önemli safhalarından biridir. Bir kez daha hatırlatmak isterim ki, biz 15 Temmuz gecesi sadece kanlı ve kalleş bir darbe teşebbüsünü püskürtmekle kalmadık, aynı zamanda milletçe, nesilden nesle şanla, şerefle, gururla anlatılacak büyük bir destan yazdık. Bunu hep beraber yazdık. Milli iradenin tankla, topla, tüfekle, sivillerin üzerine bomba yağdıran uçaklarla teslim alınmayacağını tüm cihana deklare ettik.

Türkiye’nin geçilmez olduğunu, işgalcilere ve piyonlarına hem de çok net bir şekilde yeniden hatırlattık. Millet olarak kıyama nasıl kalkılacağını, nasıl birlik olunacağını, nasıl tek yürek haline gelineceğini tüm dünyaya gösterdik.

Her yaştan, her zümreden, her siyasi görüşten insanın bağımsızlığı söz konusu olunca bir gecede nasıl kenetlenebileceğini ortaya koyduk. 15 Temmuz, bizim onurumuzdur, haysiyetimizdir, şeref madalyamızdır. 15 Temmuz, milli iradenin deklarasyonu, istiklal beyannamesidir. 81 vilayetimizin tamamı, eşine az rastlanan bir direnişe sahne oldu. Bu temiz alınlarına dayanan namlulara aldırmayıp, ülkesi ve milleti için canından geçenlerin direnişidir. Bu ömürlerinin baharında tankların, tüfeklerin, kurşunların karşısına hiç düşünmeden geçenlerin direnişidir.

Bu yüzünü Türkiye’ye dönmüş, kalbini Türkiye’ye açmış, ümidini Türkiye’ye bağlamış mazlumlara umut aşılayan yüce gönüllerin direnişidir. Gayesi, vicdanı, sevinmesi, acısı bir olan aziz milletimiz tek cephe olarak hainlere, canı pahasına ‘Dur’ demiştir.

Ellerine bayraklarını almış, hainlere karşı koyan kadınlarımızın cesaretini unutamayız. Şehit olacağını bile bile tek başına darbecilere direnen yiğitlerin imanını unutamayız. Ölüm kusan silahlara göğüslerini siper eden kahramanların azmini unutamayız. İstanbul’dan Ankara’ya ay yıldızlı al bayrağı kefeni yapanların vatan aşkını unutamayız. Siyasi farklılıklarını bir yana bırakıp omuz omuza verenlerin basiretini unutamayız. Türkiye’yi bir işgal girişiminden kurtaran bu cephe, var oldukça Allah’ın izniyle kimse milletimizin iradesine zincir vuramaz.

15 Temmuz akşamı Atatürk Havalimanı’ndan saat 23.15’te havalimanına gelen bay bay Kemal’in tankların arasından nasıl sıyrılıp gittiğini biliyorsunuz değil mi? Tankların arasından FETÖ’cüler bay bay Kemal’i alıp nereye götürdüler? Aldılar Bakırköy Belediyesi’ne götürdüler.

Bunlar korkaktır, bunlar pısırıktır, bunlardan bir şey olmaz. 15 Temmuz elbette öncelikle bize ve hükümetimize karşı yapıldı. Darbeci hainler, canımıza kastedecek kadar gözlerini karartmışlardı. Kaldığımız yere gönderilen suikast timinden kıl payı kurtulduk. Daha bunun gibi o uzun gece boyunca nice badire, nice saldırı atlattık. Benim korumalarım şehit oldular. Ancak 15 Temmuz kalkışmasının asıl muhatabı, milletti. Milli iradeydi. Ülkemizin bağımsızlığıydı. Türkiye sıradan bir darbe teşebbüsüyle değil, topyekun bir işgal girişimine maruz kaldı.

Hainler sadece hükümeti devirmeye çalışmadı, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin sembollerini hedef aldılar. Kolay değil, 251 şehidimiz oldu. 2 bin 200’ü aşkın gazimiz oldu. Milletimizin peygamber ocağı olarak gördüğü ordusuyla arasını açmayı hedeflediler. Biz ordumuza peygamber ocağı olarak bakarız ama onların böyle bir derdi yok.

Mehmetçik çok önemli. Mehmetçiği yedirmeyiz. Gereği neyse yaparız. Kamu kurumları içinde güvensizlik oluşturarak, devletimizi zayıf düşürmeyi, zaafa uğratmayı amaçladılar. Bir ülkenin bekasının en büyük garantisi olan devlet-millet kaynaşmasını dinamitleyerek milli bünyemizde onarılmaz yaralar açmak istediler.

15 Temmuz ruhunu anlamayanlar, Çanakkale’yi, Sakarya’yı, Dumlupınar’ı anlayamaz. 15 Temmuz ruhunu anlamayanlar, milletimizin kodlarındaki aşkını anlayamazlar. 15 Temmuz’u anlamayanlar, ‘Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal’ mısrasının manasını anlayamazlar.

Ülkemiz ayağına vurulan prangaları söküp attıkça, çıkarlarını daha güçlü savunmaya, hakkını daha dirayetli bir şekilde aramaya başladı.

Bölücü terör örgütü mensupları, başlarını kaldırdıkları anda devletimizin demir yumruğunu tepelerine tepelerine indiriyoruz. Ama dikkat edin birileri de Kandil’den destek arıyor.

Biz milletimizle yürüyoruz, onlar Kandil’le yürüyor. İşte aramızdaki fark bu. Devletimizin tüm diplomatik, siyasi, adli ve istihbari imkanlarını kullanarak FETÖ’cülere dünyayı dar ediyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde eğitim kurumu kılıfı altında faaliyet gösteren fitne yuvalarının kapatılmasını veya Türkiye Maarif Vakfı’na devredilmesini sağladık. “

Hibya Haber Ajansı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Anma Programı’nda konuştu

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

haberinpesinde.com - Şanlıurfa Haber - Urfa Haber - Urfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber - En Yeni ve En Doğru Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!