Avustralya’nın güneyindeki ada ülkesi Yeni Zelanda, hiçbir koronavirüs vakasının görülmediği 100 günü geride bıraktı. Bugüne dek toplamda 1500 civarı vaka bildiren ülke, sıkı karantinalar ve etkili tedavi yöntemleriyle koronavirüsten kurtulmayı başardı.
2020 yılının bir numaralı gündem maddesi olan koronavirüs salgını, bazı ülkelerde etkisini yitirmeye başlasa da yayılmaya devam ediyor. Bugüne dek 20 milyona yakın insanı enfekte eden virüs, dünya genelinde 730 binden fazla insanın hayatına mal oldu. Virüs, dünya genelinde tam anlamıyla kontrol altına alınamıyorken bir ülke, koronavirüs vakası olmadan yüzüncü gününü geride bırakmış durumda: Yeni Zelanda.
Güney Pasifik ülkesi Yeni Zelanda, 5 milyon civarında nüfusa sahip olan nispeten küçük bir ülke. Toplamda yaklaşık 1500 vaka bildiren ülke, aldığı sıkı karantina kuralları sayesinde salgından kurtulmayı başardı. Geçtiğimiz üç aylık periyotta sadece 1 vaka bildiren Yeni Zelanda, bu vakayı da yurt dışından dönen bir kişide tespit etmişti. Bu kişi, daha ülkeye giriş yaptığı anda tedavi edilerek sağlığına kavuştu ve bu süreç sonunda normal yaşamına döndü.
Ülkedeki hayat o kadar normale dönmüş durumda ki insanlar, diledikleri gibi spor müsabakalarına gidebiliyor, kafe ve restoranlarda rahatlıkla buluşabiliyorlar. Her ne kadar ülkede yaşayan bazı kişiler, bu duruma karşı olsalar ve ülkenin salgın için tedbiri elden bırakmış olduğunu düşünüyor olsalar da uzmanlar, ülkenin koronavirüsten tümüyle temizlendiğini ifade ediyorlar.
Otago Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Prof. Michael Baker, farkı yaratan esas şeyin yapılan bilimsel çalışmalar ve siyasilerin süreci iyi yönetmesi olduğunu ifade ediyor. Ülke genelinde virüsün yayılmasını engellemek yerine ortadan kaldırılmaya çalışıldığını belirten Baker, bu sayede bugün pek çok ülkenin Yeni Zelanda’nın peşinden gittiğini sözlerine ekliyor.
“Batılı ülkeler, ekonomi ile sağlık arasındaki dengeyi kuramadı. Bunun herkes farkında…”
Prof. Michael Baker’a göre özellikle de batılı ülkeler, koronavirüs sürecini iyi yönetemediler. Bunun temel nedeni ise pandeminin getirdiği ekonomik sorunlar. Baker, pek çok ülkenin ekonomi ile sağlık arasında hassas bir denge kuramadığını, bu yüzden de salgın sürecini atlatamadıklarını ifade ediyor. Baker’a göre ülkeler, süreci ne kadar yanlış yönettiklerini fark ettiler ancak iş işten geçmiş durumda.
Baker, Yeni Zelanda’nın da bazı hatalarının olduğunu ancak bu hataların telafi edilerek salgından kurtulunduğunu ifade ediyor. Ancak her ne olursa olsun Yeni Zelanda’daki insanlar, hayatlarına kaldıkları yerden devam ediyorlar ve gündelik yaşam, pandemi öncesindeki şekline dönmüş durumda. İnsanlar en azından, sevdiklerinden korkmadan yaşamlarını idame ettirebiliyorlar.
Yorumlar kapalı.