G-CV0ZL47F6D
USD32,25
EURO34,72
GBP40,44
BIST10.276,88
GR. ALTIN2.386,45
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

Yüzüğünüz dar geliyor, saatiniz bileğinizi sıkıyorsa akromegali hastası olabilirsiniz

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yüzüğünüz dar geliyor, saatiniz bileğinizi sıkıyorsa akromegali hastası olabilirsiniz / Haberin Peşinde Urfa

Acıbadem Maslak Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sema Yarman, akromegali hakkında bilgi verdi.

Acıbadem Maslak Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sema Yarman, akromegali hakkında bilgi verdi.

Dr. Sema Yarman, akromegali hakkında şunları söyledi:

“Akromegali, vücutta aşırı miktarda büyüme hormonu bulunmasına bağlı olarak el ve ayaklarda büyüme ve yüz hatlarında kabalaşma ile kendini belli eden bir hastalık. Dünyada her 100 bin kişiden 3’ü ila 14’ünde görülüyor, ancak ülkemizdeki görülme sıklığı henüz kesin olarak bilinmiyor.

Akromegali’nin pek çok belirtisi var. En erken rastlanan belirtilerin başında “yumuşak doku artışına bağlı el ve ayaklarda büyüme” geliyor. Diğer belirtiler ise kaş kemerlerinin öne doğru belirginleşmesi, alt çenenin öne doğru çıkması gibi yüz hatlarında kabalaşma, diş aralarının açılması, dudaklarda dolgunluk, burun ve dilde büyüme, ellerde uyuşma ve güçsüzlük, ciltte kalınlaşma ve yağlanmada artış, aşırı terleme, göğüsten süt gelmesi ve eklem ağrısı şeklinde sıralanıyor. Tümör büyüyerek çevresindeki dokulara baskı yaparsa baş ağrısına; görme sinirine (optik kiazmaya) baskı yaparsa da görmede azalmaya neden olabiliyor. Tümörün çok büyüyüp hipofiz bezinin diğer hormonları salgılayan sağlam hücrelerine baskı yapması halinde ise bu hormon eksikliklerine bağlı yorgunluk ve halsizlik, kısırlık, adet düzensizliği, erkeklerde cinsel güçte azalma ve isteksizlik gibi tablolara yol açabiliyor. 

Rahatlıkla gözlemlenebilen büyüme belirtileri, hastanın günlük hayatına yansıyor. Örneğin hastanın yüzük ölçüsü ve ayakkabı numarası giderek büyüyor, yıllardır kullandığı saati kolunu sıkıyor, kaskı kafasına dar gelmeye başlıyor, diş protezi sıktığı için sıkça değiştiriliyor, ameliyat olmasına rağmen horlama ve burun tıkanıklığı devam ediyor. Hasta uzun süre görüşmediği bir tanıdığının kendisine çok değişmiş ve irileşmiş olduğunu söylediğinde bu sorunu fark edebiliyor. Bu durumda hastanın yeni ve 7-8 yıl önceki fotoğraflarını karşılaştırması işe yarayabilir. Bazen tesadüfen karşılaştığı bir Akromegali hastasından duyarak kendisi de bu hastalığı taşıdığını düşünebiliyor. Ya da ailesinde kendisi gibi sonradan irileşen ve beyin ameliyatı geçirmiş kişilerin bulunduğunu öğrenebiliyor.”

Dr. Sema Yarman, konuşmasına şunları diyerek devam etti:

“30 ila 50 yaş arasında daha çok görülen Akromegalide klinik bulgular hastadan hastaya değişiyor ve çok yavaş geliştiği için hastalık yıllarca fark edilmeyebiliyor. Oysa ki tipik bulguları var ise endokrinolog tarafından kolaylıkla tanı konulabiliyor. Muayenenin ardından başta büyüme hormonu düzeyi olmak üzere bazı hormonal tetkikler daha yapılıyor ve tümörün görüntülenmesi için hipofiz MR yöntemine başvuruluyor” diyen Dr. Sema Yarman, konuşmasına şunları diyerek devam etti:

“Tedavi süreci çoğunlukla başarılı geçen akromegali hastalarının hem yaşam kalitesi yükseliyor hem yaşam beklentisi sağlıklı bireylerdeki gibi normale dönüyor. Tedavide ilk basamak, hipofiz ameliyatlarında deneyimli bir beyin cerrahı tarafından bulunan tümörün burundan girilerek çıkartılması oluyor. Ameliyat başarısının, tümörün büyüklüğüne ve beyin cerrahının deneyimine bağlı. Genellikle küçük tümörlerin çıkarılması büyük olanlardan daha başarılıdır. Büyük tümörlerde ise ameliyat, baş ağrısının giderilmesinde ve görme bozukluklarının ortadan kaldırılmasında oldukça etkilidir. Ancak tamamen çıkarılması mümkün olamayan çok büyük tümörlerde ameliyat sonrası ilaç veya ışın gibi ek tedaviler gerekebilir.

Çoğu kez hasta, ameliyat sonrası ilk birkaç gün içinde yumuşak doku gerilemesine bağlı olarak yüzünde incelme, el ve ayaklarında ufalma hissediyor. Tedaviyle, hormonal kontrolü sağlayarak hastalığın aktivitesini önlemek ve böylece eşlik eden diğer hastalıkları iyileştirmek hedefleniyor. Hastaya en uygun tedavi yöntemine ise bu konuda deneyimli endokrinolog karar veriyor.” diyor. 

Akromegali hastalarının merak ettiği sorulardan biri de gebeliğin mümkün olup olmadığı. Prof. Dr. Yarman bu konuda da şunları söylüyor:

“Tümör üreme hormonu salgılayan hücrelerden hormon salınımına mani olmadıkça hasta çocuk sahibi olabilir. Ameliyattan sonra çocuk sahibi olan hastalar da vardır. Ancak, ameliyat veya ışın tedavileri çocuk sahibi olma şansını azaltabilir. Hamilelikte büyüme hormonu seviyesindeki değişiklikler olsa da genellikle normal bir hamilelik ve sağlıklı bir doğum gerçekleşir.” Gebelik planı olan hastanın bu durumunu tedavi öncesi hekimiyle mutlaka görüşmesi öneriliyor. 

Hibya Haber Ajansı

Yüzüğünüz dar geliyor, saatiniz bileğinizi sıkıyorsa akromegali hastası olabilirsiniz

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

haberinpesinde.com - Şanlıurfa Haber - Urfa Haber - Urfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber - En Yeni ve En Doğru Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!