Karamollaoğlu: “İktidar vatandaşın duygularıyla oynuyor” / Haberin Peşinde Urfa
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “İktidarın vatandaşa verdiği müjdeler, bu hayat pahalılığının yanında birer köpükten farksız.” ifadesini kullandı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
2023 seçimlerine hızla yaklaşıldığını belirten Karamollaoğlu, “Artık seçim sath-ı mailine girildi. Biz Saadet Partisi olarak ve ülkemizin problemlerini hep birlikte çözüme kavuşturmak için bir araya gelen 6 siyasi parti olarak, hem seçimlere hem de iktidara hazırlık çalışmalarımızı 7/24 dikkatle sürdürüyoruz.” ifadesinde bulundu.
“İktidar, vatandaşın duygularıyla oynuyor”
Karamollaoğlu, “Hayat pahalılığının oluşturduğu sıkıntıları gideremeyen ve memnuniyetsizliği onaramayan Erdoğan iktidarı ise, kaybetme korkusuyla tüm kartlarını masaya sürüyor.” diyerek, “Adeta, bölümü bitirmek için tüm tuşlara basan bilgisayar oyuncusu gibi davranmaya başladılar.” şeklinde konuştu.
TOKİ kampanyası hakkında konuşan Karamollaoğlu, “İktidarın vatandaşa verdiği müjdeler, bu hayat pahalılığının yanında birer köpükten farksız. Sözde “en büyük müjde” olarak takdim edilenlerin bile ancak etkisi birkaç hafta sürüyor. Asgari ücret zammı, ek gösterge, EYT düzenlemesi derken, yakın zamanda açıklanan TOKİ kampanyası; iktidarın, kendisinden hızla uzaklaşan seçmene yaptığı son girişimlerinden biri oldu.” dedi.
Karamollaoğlu, “Sayın Erdoğan, dar gelirlilerin ev sahibi olma umudunu seçim malzemesi olarak kullanmakta kararlı” iddiasında bulunarak, konuşmasına şöyle devam etti:
“Daha açık ifadeyle; insanımızın umutlarıyla ve duygularıyla oynuyor. Konut gündeme gelmişken, bu sefer 500 bin konut müjdesi veren Cumhurbaşkanı, acaba 2019 yılında müjdesini verdikleri 100 bin konutun akıbetinden haberdar mı? Biz söyleyelim, 2019’da benzer cümlelerle duyurulan 100 bin konut projesi, temel aşamasından öteye geçemedi. Vatandaşımızın ev sahibi olma hayalleri, gölete dönüştü.”
“Özel İletişim Vergisi ile 2,5 milyon vatandaşımızın konut sorunu çözülürdü”
2022 yılının ilk yedi ayında tahsil edilen Özel İletişim Vergisi tutarının 4,7 milyar lira olduğunu belirten Karamollaoğlu, “1999 yılından beri tahsil edilen ve yıllık ortalama kurlar ile 38,2 milyar dolara tekabül eden tahsilat ile her biri 50 bin dolarlık 763 bin934 konut inşa edilebilirdi.” diye konuştu.
Karamollaoğlu, TÜİK tarafından açıklanan 2021 verilerine değinerek, “Türkiye’de ortalama hane halkı büyüklüğü 3,23 kişidir. Buna göre depremin yaralarını sarmak için bugüne kadar toplanan vergilerden sadece özel iletişim vergisiyle, toplam 2 milyon 467 bin 500 kişinin konut sorunu çözülmüş olacaktı ve Türkiye bugün yaşadığı konut sorununu yaşamayacaktı. Kaynak soruyorlar ya, işte size kaynak.” ifadesini kullandı.
Saadet Partisi olarak iktidar döneminde gerçekleştirecekleri projelerden bahseden Karamollaoğlu, “İnsan onuruna yaraşır” konut sahipliğini her vatandaşımız için erişilebilir kılmakta kararlıyız. Biz karar verdiğimiz zaman, bunu yaparız. İşte o zaman, sosyal devlet nasıl olurmuş, gerçek anlamda sosyal projeler nasıl yapılırmış ve dahası vatandaşlarımızın alım gücü yükseldiği takdirde kendi imkanlarıyla nasıl ev sahibi olabilirlermiş bu arkadaşlar da öğrenecekler.” dedi.
“Lastik gibi esnek bir ahlak anlayışları var”
Karamollaoğlu, Türkiye’nin bir yıl içerisinde ödemesi gereken dış borcu konusunda, “Hızla büyüyen dış ticaret açığı önümüzdeki dönemde Türkiye’yi ciddi bir döviz darboğazına sokma riskini bünyesinde barındırmaktadır. İktidar ise tüm olan biteni dışardan seyretmekte, müdahale diye ortaya koyduğu her eylemde durumu daha da kötüleştirmektedir. Türkiye’nin bu denli döviz ihtiyacı olduğunu gören uluslararası finans çevreleri ise Türkiye’ye olağanüstü yüksek faiz oranları dayatabilmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Tek kişinin hükümdar olduğu, kimsenin sorgulayamayacağı yönetim tarzının hakim olduğunu iddia eden Karamollaoğlu, “Üzülerek ve söylediğim cümlenin ağırlığını bilerek ifade ediyorum; lastik gibi esnek bir ahlak anlayışları ve her an keskin bir U dönüşü yapmaya uygun siyaset anlayışları var. Bu kadar esneklik, bu kadar vurdumduymazlık hiçbir iktidarda olmadı. Onun için 6’lı masa var, onun için bu sistem değişmeli.” diye konuştu.
“Üniversiteli gençlerimizin ekmeği küçülüyor, porsiyonları azalıyor”
Karamollaoğlu, üniversite öğrencilerine verilen burs miktarlarından bahsedilmesine değinerek, “Bakınız, enflasyonu hiç dikkate almadan rakamsal artışları büyüme hikayesi olarak anlatan Erdoğan, her fırsatta üniversiteli gençlere verilen burs miktarını örnek veriyor. İktidara geldiklerinde 45 lira olan öğrenci bursunun, paranın değerine bağlı olarak 800 liraya çıkışını anlata anlata bitiremiyor Erdoğan. Ama ne hikmetse, bursu artan üniversiteli gençlerin sofrasındaki ekmek küçülüyor, tabağındaki porsiyon azalıyor.” ifadesinde bulundu.
“Dış politikadaki itibarınız, içerdeki gücünüz ile doğru orantılıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM 77’nci Genel Kurulu toplantısı nedeniyle New York’ta bulunduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, “Biz elbette bu ziyaretleri, bu temasları önemsiyoruz. Türkiye, savaşın değil barışın, çatışmanın değil diyaloğun esas olduğu bir süreç için her türlü ülkeyle, her türlü oluşumla temas halinde olmalıdır. Ancak bir gerçeği de ifade etmek isteriz ki; dış politikadaki itibarınız ve etkinliğiniz, içerdeki gücünüz ile doğru orantılıdır.” dedi.
“Dış politika sembolik fotoğraflarla belirlenmez”
Karamollaoğlu, dış politikadaki itibarın sembolik fotoğraflarla değil ekonomik ve sosyal rakamlarla belirlendiğini söyleyerek, “Ekonominiz ortada; Bugün 1 ABD doları 18 Türk lirasına bedel, 20’ye doğru hızla gidiyor. Bugün demokrasiniz ortada, adaletiniz ortadadır.Zaten bu yüzden dün meydan okuduğunuz ülkelerle dost olmak zorunda kalıyorsunuz. Bu yüzden, Şangay ile New York, Putin ile Biden, Patriot ile S-400 arasında savrulup duruyorsunuz.” ifadelerinde bulundu.
Çarenin kendi ayaklarının üzerinde durabilen bir Türkiye olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bölgesel barış için kalıcı çözümün adresi ne Washington, ne de Moskova’dır. Ne NATO, ne de Şangay 5’lisidir. Çare; kendi ayaklarının üzerinde durabilen bir Türkiye’dir. Ekonomisini güçlendirmiş, demokrasisini rayına oturtmuş bir Türkiye’dir. Çare şahsiyetli bir dış politikadır, D-8 vizyonudur.”
Hibya Haber Ajansı