İSO’dan gıda sanayicileri için yol haritası / Haberin Peşinde Urfa
İstanbul Sanayi Odası, Türk gıda sanayinin Avrupa Yeşil Mutabakatı’nda belirtilen düzenlemelere uyum sağlayabilmesi için yol haritası hazırladı. Karbon salınımının azaltılması ve paydaşlarla birlikte besin değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesi gerektiğin…
İstanbul Sanayi Odası, Türk gıda sanayinin Avrupa Yeşil Mutabakatı’nda belirtilen düzenlemelere uyum sağlayabilmesi için yol haritası hazırladı. Karbon salınımının azaltılması ve paydaşlarla birlikte besin değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO), AB’ye yoğun ihracat yapan Türk gıda sanayinin Avrupa Yeşil Mutabakatı’nda belirtilen düzenlemelerin devreye girmesiyle birlikte çeşitli riskler ile karşı karşıya kalacağına dikkat çeken yazılı bir açıklama yaptı.
Bu kapsamda ‘Gıda Ürünleri Sanayi Rehberi’ açıklayan İSO, sektöre özel yol gösterici öncelikleri ve takip göstergelerini sundu.
Gıda ürünleri sanayi özelinde söz konusu mutakabatta öne çıkan konulardan bazıları şöyleydi:
Herkes tarafından kolayca erişilebilen sağlıklı gıda, tek kullanımlık plastiklerin azaltılması, pestisitlerin kullanım oranının 2030’a kadar yüzde 50 azaltılması ve gübre kullanımının yüzde 20 azaltılması, 2030’a kadar tarım arazilerinin en az yüzde 25’inin organik tarım yöntemleri kapsamında olması, gıda kaybı ve atıklarının azaltılması…
‘GIDA GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK GEREKİR’
İSO’nun gıda sanayi için hazırladığı söz konusu rehberde, Avrupa Yeşil Mutabakatı çağrısında yer alan “Tarladan Sofraya” stratejisinin, gelecek 30 yıl içerisinde AB’nin tarım ve gıda stratejisinin temelini oluşturduğuna dikkat çekildi.
Bu doğrultuda dünya tarımsal üretim değerinin yaklaşık yüzde 5’ini üreterek 7. sırada yer alan Türkiye için, AB tarafından belirlenen bu stratejinin büyük önem taşıdığı vurgulandı.
İSO’dan yapılan açıklamada “Bu stratejinin temel hedeflerinin AB gıda sisteminin çevresel ayak izini azaltmak, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı karşısında gıda güvenliğini sağlamak ve tarladan sofraya rekabetçi sürdürülebilirliğe ve yeni fırsatlardan yararlanmaya yönelik küresel bir geçişe öncülük etmek oluşturuyor” denildi.
‘KARBON SALINIMINI AZALTMAK ÇOK ÖNEMLİ’
İSO Gıda Ürünleri Sanayi rehberinde, gıda sektörünün sürdürülebilirlik öncelikleri arasında yer alan “Çevre üzerindeki etkileri azaltmak” konusunda bazı bilgilere de yer verildi.
İklim değişikliği sebebiyle tarımsal ürün deseninin değişme riski bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bu bakış açısı ile su kaynakları ve hammadde ile ilgili iklim risklerini yönetmek tarımsal üretim aşamasından itibaren ön plana çıkıyor” ifadelerine yer verildi.
Açıklamasında, kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılmamasının doğa üzerinde baskı, ekonomik faaliyetler üzerinde de tehdit oluşturduğuna vurgu yapan İSO,
“Bu nedenle, çevresel etkiyi en aza indirmek, yaşam kaynağı olan toprak, su ve biyoçeşitliliği korumak, enerji ve su verimliliğini artırmak, karbon salımlarını azaltmak ve sıfır atık hedefiyle faaliyet göstermek büyük önem taşıyor. Çevresel öncelikler, hızla değişen yasal mevzuatlara, müşteri ve yatırımcı taleplerine uyum ve küresel rekabet gücü açısından da büyük önem taşıyor” ifadelerine yer verdi.
‘BESİN DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER GELİŞTİRİLMELİ’
Açlıktan etkilenen insan sayısının 2030’a kadar 840 milyonu, yani dünya nüfusunun yüzde 9,8’ini aşacağı öngörülerine yer veren İSO, diğer taraftan, yetişkin obezitesinin 2025’e kadar 2012 seviyesine göre yüzde 40 artmasının beklendiği tahminleri paylaştı.
Bu kapsamda, paydaşlarla ortak hareket edilerek sağlıklı ve besin değeri yüksek ürünler geliştirmek gerektiğine vurgu yapılan İSO metninde şu ifadelere yer verildi:
“İklim değişikliğine dayanıklı sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak, sürdürülebilir ve yerel ham madde tedariki ile tarımsal uygulamalara odaklanmak, operasyonel mükemmellik, kalite, gıda güvenliği ve lojistik gibi alanlarda çevresel, sosyal ve etik koşulları takip etmek ve geliştirmek büyük önem taşıyor.”