G-CV0ZL47F6D
USD32,34
EURO34,81
GBP40,65
BIST10.276,88
GR. ALTIN2.393,27
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

İnce: “Toplumu anlamadan siyaset yapmanız mümkün olamaz”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnce: “Toplumu anlamadan siyaset yapmanız mümkün olamaz” / Haberin Peşinde Urfa

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Biz siyasetçilerin görevi; içinde yaşadığımız toplumu önce anlamak sonra topluma sunduğumuz öneriler doğrultusunda seçmeni ikna etmektedir. Toplumu anlamadan siyaset yapmanız mümkün olamaz.” dedi.

İnce, “Seçimlere dair” notuyla yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Biz siyasetçilerin görevi; içinde yaşadığımız toplumu önce anlamak sonra topluma sunduğumuz öneriler doğrultusunda seçmeni ikna etmektedir. Toplumu anlamadan siyaset yapmanız mümkün olamaz. Seçmenin duygu ve düşüncelerini anlamak, onlara kulak vermek, beklentilerini öğrenmek siyasetçinin önceliği olmalıdır. Size oy vermeyenleri cahillikle, bilgisizlikle kendisini makarna ve kömüre satmakla suçlarsanız gideceğiniz pek fazla bir yer yoktur. Bin yıldır bu toprakları kendisine yurt edinme çabasında olan bu insanların tarihin derinliklerinden gelen düşünce mirasını anlamadan siyaset yapılamaz. Anadolu'da kalmak için Haçlı Seferleri'ne karşı duran bu millet, çok değil 100 yıl önce bu topraklar- dan sökülüp atılmanın mücadelesini verdi. Balkanlardaki, Kafkaslardaki ve diğer Osmanlı bakiyesi yerlerdeki Türklerin son kalesi, gidebileceği son yurdu Anadolu'dur. 15 Temmuz 2016 günü tankların altına yatan, mermilerin üzerine atlayan, uçaklar kalkamasın diye ekinini gözünü kırpmadan yakan ‘Çılgın Türklerin’ duygu dünyasını anlamanız gerekiyor. Bu milletin en önemli önceliği vatanını savunmaktır. O nedenle ‘her Türk asker doğar’, o nedenle “Ordu peygamber ocağıdır” o nedenle bu toplum Atatürk'ten vazgeçmez ve onu her daim derin saygı ve sevgi ile anar.

Bu toprakların insanı 1000 yıldır kıyamda ve vatan savunmasındadır. PKK'yı ve uzantılarını, FETÖ'yü ve işbirlikçilerini haklı olarak vatanına tehdit olarak görmekte ve onlarla ne pahasına olursa olsun mücadele edilmesini talep etmektedir. Ekonomideki olumsuzluklardan, depremden medet umarak mille- tin bu reflekslerini görmeden vatanına tehdit olarak gördüğü PKK ve FETÖ ile verilen görüntülerin görmezden gelineceğini düşünmek milleti tanımamaktır. Savunma sanayinde yapılanların, SİHA, İHA, gemi ve uçak çalışmalarının uyandırdığı hisleri görmemek, bunların karşısında gibi görünmek milleti hiç tanımamaktır.

Salon siyasetçileri bunları duymaz, anlamaz ve bilmez. Milleti anlamak için sahada olmanız gerekir. 3 yıldır karış karış bu toprakları gezdiğimi ve milletin bu iktidardan bıktığını ama bu muhalefete de güvenmediğini söyledim. Her seçim öncesi olduğu gibi bu seçim öncesinde de yalancı cennet hikâyeleri uydurulduğunu, ilk turda seçimin alınamayacağını söyledim. Bu hikayelerle insanlarımıza derin hayal kırıklığı yaşatan bu muhalefet baronlarının kendi küçük iktidarlarını korumaktan başka dertleri olmadığını söyledim. Biz bu filmin tekrar tekrar sahneye konulmasını istemeyenler olarak yollardayız dedim. 6'lı masanın hayali bir koalisyon, bir siyaset mühendisliği projesi olduğunu; partilerin tabanlarının sesine kulak vermeden yapılan tabanda karşılığı olmayan bir proje olduğunu söyledim. 13 toplantıda adayın kim olacağını ancak belirleyebilen bir ittifakın seçmene güven vermeyeceğini, buradaki tutarsızlığı gören, masanın bileşenlerine gönlü razı olmayan, masadaki birlikteliği ilkesel değil menfaat icabı gören seçmenin oy vermeyeceğini söyledim. ‘Tabanda masanın yapısına ve adayına toplumun bir itirazı var ve bunu görmezden gelemeyiz.’ dedim. ‘Siyaset toplumun sesini duyurmak için yapılır. Siyaset kurumu seçmene seçenekler sunmakla görevlidir. Seçeneklerin olmadığı bir seçim demokratik bir seçim olamaz. Seçenek sunmayı oyları bölmek olarak sunmak bir dayatmadır. İki turlu seçimde oyların bölünmesi söz konusu değildir. Cumhur İttifakı için çalışan anket firmaları ilk turda Erdoğan'ın alacağını, Millet İttifakı için çalışan anket firmaları da ilk turda Kılıçdaroğlu'nun alacağını söylüyor. Bunlar kamuoyuna sipariş üzerine açıklanan sonuçlardır.’ dedim.

‘Gerçekte Türkiye, merkezi iktidarla yerel yönetimler iktidarı arasında paylaşılmıştır. Merkezi iktidar merkezdeki kamu kaynaklarını kendi yandaşları arasında pay edip, kendine yakın medya organlarını besleyip yandaşlarına gerçek dışı propaganda yaparken, yerel yönetimler iktidarını temsil eden muhalefet de yereldeki kamu kaynaklarını kullanarak benzer uygulamaları yapmaktadır.’ dedim. ‘Milletimiz ülkeyi bu duruma getiren iktidardan kurtulmak için asla tasvip etmeyeceği marjinal grupları, Cumhuriyet ile Atatürk ile sorunu olan insanları iktidara taşımak zorunda değildir. Cumhuriyetimizin temel ilkeleri ile ülkemizin kurucuları ve kuruluş felsefesi ile sorunu olanları muhalif kisvesi altında desteklemek zorunda değildir.’ dedim. Ne söylediysem dinlemek yerine muhalefet var gücüyle sesimi kısmaya, beni oyundan düşürmeye çalıştı. Seçim alınıyor da ben engelliyormuşum gibi bir algı yaratıldı. Yurtdışına kaçmış PKK'lılar, FETÖ'cüler ile yıllarımı verdiğim CHP içindeki bazı yöneticiler işbirliği halinde sosyal medya üzerinden siyasi tarihe geçecek bir iftira ve karalama kampanyası yaptılar. Bunlar herkesin gözü önünde olduğu halde bu hayasız akını bir sözle durdurabilecekler görmezden ve duymazdan geldi. Oturdukları yerden sadece tweet atarak, sadece şikayet ederek, sadece Whatsapp gruplarında tartışarak memlekette dönüşüm yapacağını zanneden tatlısu muhalifleri, sanatçılar, yazarlar hep bir ağızdan adaylıktan çekilmemi talep etti. Ben de çekildim. Bazılarına göre adaylıktan çekilmem siyasi olarak intihardı. Bunu göze aldım. Çünkü çekilmeseydim bugünkü manzaranın tek sorumlusu ilan edilecektim. Şimdi herkes ‘Muharrem İnce haklıymış’ diyor. Evet ama 'Ba'de harabil Basra' (Basra harap olduktan sonra).”

Hibya Haber Ajansı

İnce: “Toplumu anlamadan siyaset yapmanız mümkün olamaz”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

haberinpesinde.com - Şanlıurfa Haber - Urfa Haber - Urfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber - En Yeni ve En Doğru Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!