G-CV0ZL47F6D
USD32,20
EURO35,01
GBP41,03
BIST10.643,58
GR. ALTIN2.498,74
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

“Batı medyasının ‘Hindistan’ın nüfusu Çin’i geçiyor’ takıntısı”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Batı medyasının ‘Hindistan’ın nüfusu Çin’i geçiyor’ takıntısı” / Haberin Peşinde Urfa

BM Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından dün 2023 Dünya Nüfus Durumu Raporu yayımlandı.

BM Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından dün 2023 Dünya Nüfus Durumu Raporu yayımlandı. Raporda, bu yılın ortalarında Hindistan’ın nüfus bakımından Çin’i geride bırakarak dünyanın en kalabalık ülkesi olacağı belirtildi.

Bu durum, dünya nüfusundaki gelişme kuralının doğal bir sonucu olmasına rağmen bazı Batılı medya kuruluşları bunu çarpıtarak “dünyanın ağırlık merkezi değişti”, “dünya düzeninde büyük değişim oldu” ve “olumsuz nüfus sebebiyle Çin’in yeniden kalkınma hedefine kavuşması daha zor olacak” gibi ifadelerde bulundu…

Bir süredir Batılı medya kuruluşlarının haberlerinin dünyaya vermek istediği tek mesaj: “Çin’in gelişmesi, büyük zorluklarla karşı karşıya.”

Aslında Batılı medyanın Çin nüfusunu bahane etmesi, yeni haber değil. Son yıllarda doğum politikasından yaşlı nüfusundaki artışa ve yeni doğan nüfusun azalmasına kadar Batılı medya sürekli çarpıtma haberlere imza atıyor. Demografik temettü kaybolunca Çin ekonomisinde resesyon görüleceği ve dünya ekonomisinin de olumsuz etkileneceği tezini yaymaya çalışıyorlar.

Bu ifadeler ancak nüfusun gelişme kuralının temel bilgisi olmadan söylenebilir. Günümüzde doğum ve doğurma talebinin azalması, bütün dünyanın karşılaştığı bir sorun. Bu, ekonominin gelişme aşaması, insanların bilinci ve başka toplumsal ve ekonomik unsurlara bağlı. Örneğin, Batılı gelişmiş ülkeler, genel olarak emek gücü yetersizliği sorununu yaşıyor. Bu soruna karşı Batılı medya neden “olumsuz nüfus sebebi, ekonominin büyümesini engelliyor” gibi gözlemler yapmıyor? Bu tam bir çift standart oyunu.

Nüfusun kapsamı, bir devletin gelişmesi için önemli bir unsur. Ama bunun ekonominin itici gücü haline gelip gelmeyeceği, bir devletin sistemi ve politikasına bağlıdır. Tarihi deneyimler, nüfusun artmasının bir ülkenin avantajı haline gelebilirken bir başka ülkenin ağır yükü de olabileceğini doğruladı. Gelişmekte olan birçok ülke, büyük nüfusa sahip olmasına rağmen eğitim durumu, sektörel zayıflık ve ticaret ortamı gibi nedenlerle iyi gelişemedi.

Büyük nüfusa sahip olan Çin’in reform ve dışa açılma politikasının uygulanmaya başlanmasından bu yana ve özellikle Dünya Ticaret Örgütü’ne katılımının ardından demografik temettü iyice görüldü. Çin gelişmenin sürat şeridinde yola devam ederken dünyaya da ortak kazanç fırsatını sağladı. Artık yüksek kaliteli gelişme aşamasına giren Çin için inovasyon gelecek dönemki gelişme kritiği oldu. Uzun vadeli olarak Çin’in emek yoğun sektörlerden vazgeçip küresel sektör zinciri ve tedarik zincirinin yüksek seviyesine adım atması, kaçınılmaz bir eğilim oldu.

Dolayısıyla Çin’in gelişme perpektifinin değerlendirilmesinde sadece nüfus boyutu endeksine değil ekonominin büyüme kalitesine de bakılmalı. Bu yılın ilk çeyreğinde Çin ekonomisi beklentinin üstüne çıkarak yüzde 4,5 arttı. Bu zaten Çin’in kaliteli gelişmesini doğruluyor.

Bunun dışında Çin’in demografik temettüsü konuşulduğunda sadece toplam rakam değil, kalite ve yetenek gibi unsurlar da göz önünde bulundurulmalı. Çin, yaklaşık 900 milyon emek gücüne sahip ve yılda 15 milyon yeni emek gücü artıyor. İnsan kaynaklarındaki zenginlik yine Çin’in avantajlarından biri. Daha önemli olarak Çin’de yüksek eğitim gören nüfus 240 milyonun üzerinde. Yeni artan emek gücü, ortalama 14 yıl eğitim gördü. Dolayısıyla Çin’de demografik temettü kaybolmadığı gibi, yeteneğin demografik temettüsü oluşmaya başladı.

Bununla beraber yaşlılık sorunu ve düşük doğum sorununa karşı Çin, üç çocuk politikası ve ilgili teşvik politikalarını uyguluyor.

Bazı Batılılar sürekli Çin’in sözde nüfus sorununu abartarak provokasyonlarda bulunuyor. Bu seferki maksatlı haberler de yine etkili olmayacak.

Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı

“Batı medyasının ‘Hindistan’ın nüfusu Çin’i geçiyor’ takıntısı”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

haberinpesinde.com - Şanlıurfa Haber - Urfa Haber - Urfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber Sitesi - Şanlıurfa Haber - En Yeni ve En Doğru Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!